Işık Dili

Nedir?

Işık dili, gerçek, ilahi özden, gerçek benliğimizden ve ruhumuzdan gelen dildir. Aynı zamanda Ruhun Dili, Melek Dili, Galaksi Dili veya Tanrı’nın Sözleri olarak da bilinir. Işık dili kaynakla, birlik ve bütünlükle bir bağlantı yaratır.
Ruh ya da Işık Dili çok katmanlı ve boyutlun ses kodlarının bir aktarımıdır. Yüce Kaynak’tan, Meleklerden, Rehberlerden ve Işık Varlıklardan sadece o An’a özel gelen bu aktarım, boyut kapılarını açarak ruhunuzun sonsuz gerçeğini ve kaynağını hatırlamasını, yüksek şifa enerjilerini alabilmesini ve DNA sarmallarının aktive edilmesini sağlar. Her aktarım o An’a ve ruha özeldir ve bu deneyimin ne tekrarı, ne de benzeri yoktur. Yaşam değiştirici bir deneyimdir.

Işık dili aracılığıyla, hangi yaşamda oluştuğuna bakılmaksızın, çeşitli blokajlar, korkular, problemler, bilinç bulanıklığı ve karmaşa çözülüp şifalandırılabilinir. Bu çözülme aracılığıyla fiziksel rahatsızlıkların dönüştürülmesini dahi mümkün olabilir.
Ruh dili, doğrudan kaynaktan gelen evrensel bir dil olduğu için hayvanlarda, bitkilerde, suda, taşlarda ve tüm teknik cihazlarda ya da bizim için “canlı olmayan” her şeyde de şifa amaçlı kullanılabilir.

Bir Ruh Dili seansı gerçekten benzersiz bir deneyim!

Sizi de ruh diliyle tanıştırmak, konularınızı “konuşmak” ve tıkanıklıklarınızı /sorunlarınızı çözebilmekten olağanüstü bir mutluluk duyarım!

“Bizler yavaşlamış ses ve ışık dalgalarıyız, kozmosun müziğine uyumlanmış yürüyen bir frekanslar demetiyiz. Bizler kutsal biyokimyasal giysiler giymiş varlıklarız, ve bedenlerimiz ruhlarımızın kendi müziğini seslendirdiği vasıtalardır.“ Albert Einstein

Işık Diliyle Şifa Çalışması

Işık dili ve melodileriyle bir ruhun çeşitli nedenlerle bloke edilmiş, kirlenmiş, hasar görmüş veya dengesi bozulmuş titreşim alanını arındırmaktayım. Işık diliyle yapılan bir seansta, sizi – mecazi anlamda – elinizden tutuyor ve sizinle birlikte bir şifa tutuna çıkıyorum. Sesimle, gelen melodiler ve konuşmamla, bu ya da başka hayatlarınızda söz konusu sorunun kökeninde rol oynayan önemli kesitleri ziyaret ediyor ve iyileştiriyoruz. Burada şifanın akıp gerçekleşebilmesi için kendimi ilahi olana bir kanal olarak hizmete sunuyorum. Bu kanallık esnasında benim aracılığımla söz konusu ruha yönelik ve anlık olan, bilinçli zihnimizle algılanamayan melodiler, kelimeler veya sesler akıyor. Bilinçli zihnimizin bunları anlayamaması hiç önemli değil, hatta arzulanan bir şey. Zira bu dili anlaması gereken zihnimiz değil, kalbimiz ve ruhumuz. Bu da, mantıklı düşünen zihni aradan çıkardığınızda, doğal olarak gerçekleşiyor.

Ruh dilinin büyük gücü kısmen de burada yatmaktadır. Çünkü bu dil zihnimiz ve egomuz tarafından şekillendirilemez ve tutulamaz. Bu nedenle hafızamızda kayıtlı çeşitli anılar, tıkanıklıklar veya kendi kendimize empoze ettiğimiz diğer engeller tetiklenemez. Dolayısıyla zihnimiz otomatik olarak araya girip çözümlenmeyi engelleyemez. Zihnin aradan çıkarılmasıyla şifanın yolu açılmış olur.

Işık diliyle yapılan seanslarda yaşananlar çok derin ve dokunaklı. Danışanlarımın bir çoğu oldukça duygusal tepkiler veriyor ve bunu, kendilerini tekrar “evlerinde“ hissettikleri ve “kendilerine geri döndürüldükleri“ şeklinde dile getiriyorlar. Kendilerini derhal çok daha iyi hissediyorlar. Bunun nedeni Işık Dili’yle orijinal kökenimizi, gerçek kozmik yuvamızı hatırlıyor olmamız. Işık dili bizi Kaynağa bağlayarak düzen ve uyum yaratır. Ruh diliyle hafiflik, netlik, özgürlük, sakinlik, uyum, mevcudiyet, derin bir sevinç ve kalp açılımı aktarılır ve yaşanır, yani gerçek özümüz.

Ses veya titreşim evrendeki en güçlü enerjidir. Bu yüzden Işık/Ruh Dili ve bu şekilde aktarılan melodiler bir „amplifikatör“ gibi çalışırlar. Şifa ve dönüşüm – zamanı geldiyse ve kişi kendini buna açarsa – son derece hızlı bir şekilde, hatta o anda gerçekleşir.

Karşılığı

Bir Access Bars seansının karşılığı CHF 270.-‘dır 

Daha fazla bilgi

Büyük dinlerde ses, yaratılışın temel öğesi olarak tanımlanır; Tanrı konuştu ve bununla yaratılış başladı… denilir. Büyük bir Sufi üstadı ilahi sesin tezahür etmiş her şeyin sebebi olduğunu söyler ve ekler; “Sesin gizemini bilen bütün evrenin gizemini bilir“.

Kuantum fiziği bu durumu bilimsel olarak şu şekilde açıklar; evrendeki her şey enerji, titreşim ve frekanslardan oluşur. Her varlık atom altı düzlemde titreşimden ibarettir.
Bizler de, fiziksel bedenimiz ve ölümsüz ruhumuzla, titreşimlerden ve enerjiden oluşuyoruz. Duysak da duymasak da, her titreşim doğal olarak bir ses üretir. Yani her ruhun kendine ait bir titreşimi, tonu ve melodisi vardır.

“Bizler yavaşlamış ses ve ışık dalgalarıyız, kozmosun müziğine uyumlanmış yürüyen bir frekanslar demetiyiz. Bizler kutsal biyokimyasal giysiler giymiş varlıklarız, ve bedenlerimiz ruhlarımızın kendi müziğini seslendirdiği vasıtalardır.“ Albert Einstein

Ruh/Işık Dili aracılığıyla, çok katmanlı ve boyutlu ışık ve bilgi frekansları ses kodlarına çevirilerek bizim algılayabileceğimiz hale gelirler. Bu çeviride araç – sesin kendisi – özellikle önemli bir anlam taşır.

 

Kullanılabileceği Alanlar

Kendisine „Uyuyan Peygamber“ de denilen Edgar Cayce müziğin geleceğin tıbbı olduğunu söylemiştir.

Ruh dilinin kullanılabileceği alanlar sınırsızdır. Örneğin;

  • her türlü ilişkiyi iyileştirmek
  • duygusal yükleri bırakmak
  • her seviyedeki tıkanıklığı gidermek
  • organlar, vücut sistemleri ve ağrılarla „konuşmak“ ve şifalandırmak
  • odaların, yerlerin, nesnelerin, alanların, su kütlelerinin temizlenmesi
  • hayvanların iyileştirilmesi
  • kalbi arındırmak ve şükran, neşe, iyilik, lütuf, barış, öz sevgi, saflık, bütünlük, birlik, özgürlük gibi gerçek frekansları aktive etmek ve yaşamak
  • duygusal dengeyi yeniden kurmak
  • diğer insanları “Kaynağa” giden yolda desteklemek
  • teknik ekipmanı zararlı radyasyondan temizlemek
  • ve daha pek çok başka alanda arınma ve şifa

için ruh dili kullanılabilir.

Ayrıca ruh dili aracılığıyla kişinin kendi varoluşunun anlamı ortaya çıkarılabilir. Oldukça kısa bir sürede, bu yaşamdaki görevin ne olduğu ve hangi yöne gidilmesi gerektiği konusunda fikir sahibi olunabilinir.

Ruh dilinin ifadesi birlikte çalıştığım kişiye veya nesneye, hayvana, konuya vb. bağlı olarak çok çeşitli şekillerde kendini gösteriyor. Sanki kendi başına bir lehçe gibi… Kulağa bazen İspanyolca, bazen İbranice, Arapça, Rusça, yada yerli dilleri gibi gelebiliyor. Sezgisel olarak aşina geliyor ama somut olarak tutulamıyor. Danışanlarımdan bazıları bana kendilerinin de bir şekilde bu dili bildiklerini ve her şeyi anladıklarını söylüyorlar; kelimelere dökemeseler de …

Işık dili bazen şefkatli bir anne gibi çok sevgi dolu ve besleyici, bazen ciddi ve uyarıcı, bazen – karanlık enerjileri ve tıkanıklıkları çözmek söz konusu olduğunda – çok kararlı, yüksek sesli ve neredeyse şiddetli; ve sonra yine çok nazik, yüreklendirici, cesaretlendirici, sarıp kucaklayan bir şekilde ifade buluyor… Her halükarda, her seansın sonunda, “konuşulan” kişi kendini tamamen kabul edilmiş, sevgi ile çevrili, korunmuş, rahatlamış ve mutlu hissediyor…